T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ANKARA / ÇANKAYA - Ankara Güzel Sanatlar Lisesi

Haberler

Nis

   Okulumuzda düzenlenen 'Opera' konulu Atölye çalışmasında Cumhur BÖLER bizlerleydi. 

Nis

 

 

Hiçlik bu kadar basit mi? Yeterince  bakmadığımız her şeye ' hiç ' denilir mi?

Mrt

 

     Herhangi bir kaza ya da yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin tıbbi yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da durumun daha kötüye gitmesini önleyebilmek amacıyla olay yerinde, tıbbi araç gereç aranmaksızın mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamaların uygulamalı şekilde anlatımı yapıldı.

Mrt

Mrt

   Askerine savaşmayı değil, ölmeyi emreden Mustafa Kemal Paşa ve gün bitmeden öleceğini bilen "yiğitlerin" kavgası, vatan uğruna hiç düşünmeden şehadete yürüyüşünün adıdır Çanakkale!

   Bugün aldığımız her nefesi, o gün verilen son nefeslere borçluyuz.

    "Çanakkale" kelimesi sözlüklerde bu anlamıyla geçmese de, gönüllerde ve tarihte "Bir devrin battığı, Mehmetçik'in yedi düvele kafa tuttuğu, milletimizin küllerinden doğduğu yer" mânâlarına gelir.

 

Mrt

     

    Okulumuz Öğretmeni Emrah KAYA, ' UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras' Taşıyıcılarını Tespit ve Değerlendirme Kurulunun başarılı bir şekilde tamamlanmasına Üye olarak verdiği katkılardan dolayı Kültür Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürülüğü tarafından Teşekür belgesine layık görülmüştür. Öğretmenlerimize çalışmalarında başarılar diliyoruz. 

Mrt

     Günümüzden 102 yıl geriye gittiğimizde tarih 12 Mart 1921'i gösterdiği gün Türkiye Büyük Millet Meclisinde , açılan bir yarışmada birincilik alan milli destanımız İstiklal Marşı coşkuyla seslendirirldi.  

    Bu vesileyle Milli şairimiz Mehmet Akif ERSOY'u saygıyla anıyor , aziz hatırasını minnetle yad ediyoruz. 

Mrt

Ock

   

Resim Öğrencilerinin pano tasarımı ve müzik öğrencilerimizin

               "Doğa ve Orman temalı" dinletisi. 

Ara

 

 

11 - Görsel Sanatlar Sınıfı, iki boyutlu Sanat Atölye dersi öğrencileri rö'femme resim sergisi.

Ara

Okul Müdürümüz Sayın Boran ERGÜÇ'ün Günün Anlam ve Önemini belirten Konuşmaları;

Kıymetli Meslektaşlarım,

Sevgili Öğrencilerim,

Değerli Velilerimiz ve Misafirler,

Cumhuriyetimizin kurucu lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün başkentimizi şereflendirişinin 103. Sene-i devriyesini kutlarken, o günleri yeniden hatırlayarak sözlerime başlamak istiyorum.

    1919 yılında Anadolu'nun genel manzarasını şöyle resmedebiliriz:

    Orta Anadolu'daki bir avuç toprak parçası dışında o günkü sınırlarımız dahilinde tüm ülke işgal güçleri tarafından paylaşılmıştı.

    Osmanlı İmparatorluğunun hükümet merkezi olan İstanbul, İngiliz işgali altındaydı. Yunan, ordularıyla Batı Anadolu'ya ilerleyişini sürdürüyordu. Ülkenin her köşesinden, işgal kuvvetlerinin sivil halka yaptıkları zulümlere dair acı haberler geliyordu.

    Ne var ki işgal güçlerinin aymazlığı şuydu: Zulüm yaptıkları halk, işgalcilere teslim olmayacak kadar onurlu ve şanlı bir geçmişe sahipti. Tarihinin her döneminde istiklalini taçlandıracak bir bayrağa, varlığının sembolü bir devlete sahip olmayı bilmiş, boyunduruk altında yaşamayı asla kabul etmemişti.

    Nitekim bu şuurla, Ege'de Zeybekler; Kuzeyde, Güneyde, Güneydoğuda ve Doğu Anadolu'da Kuvay-i Milliye işgal güçlerine karşı topyekun direniyor ve bu işgale meydan okuyorlardı.

    İstiklal elbet kazanılacaktı; ancak bunu milli mücadeleye dönüştürecek ve vatan sathında Kurtuluş Savaşına evrilmesini sağlayacak bir lider gerekiyordu.

    Hürriyet yolculuğu aslında 19 Mayıs 1919'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'dan başlattığı, 27 Aralık 1919'da Ankara'da noktaladığı sürecin sonunda 1923'te Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurulmasıyla maksadına erecek bir geleneği – milli tarihinde onurla taşıdığı devlet kurma geleneğini – bir kez daha dünyaya ilan ediyordu.

     İşte Ankara, bu geleneğin nihai doğum yeri olacaktı. 1919, 27 Aralık'ının güneşli bir öğle sonrası Oğuzların torunları Seymenler, sancakları ve kös davulları ile Gazi Mustafa Kemal'i Dikmen sırtlarında karşılarken, ufukta yeni kurulacak devletin işareti veriliyordu. "Kızılca Gün" tabirinin anlamı tam da buydu! Oğuz töresinde "Seymen Alayı Dizilmesi, Sancak Çıkarılması, Davulların Çalınması" karanlık bir dönemin kapanıp aydınlık bir geleceğe geçişin müjdecisi ve yeni bir devletin kurulacağının işaretidir. Seymenler, bu yeni devletin kurucu liderini de Mustafa Kemal'i karşıladıkları "Alay"la ilan ediyorlardı.

      O günlerden bugünlere geldiğimizde, 2022 yılını tamamlamaya günler kala, binlerce yıllık Türk tarihinde ve dünya coğrafyasında milyonlarca kilometrekareye yayılmış Türk Yurtlarında "Devlet Kurma Geleneği"nin son temsilcisi Mustafa Kemal Atatürk ve Yüce Milletimizin kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, Oğuz töresinin en son ve ebedi halkası olsun. Allah vatanımızı daim, bayrağımızı özgür kılsın. "Kızılca Gün"ümüz kutlu olsun!

 

Ara

      Paris' de yaşayan Türk Flüt sanatçısı Ece Selin YÜKSEL , solist ve orkestra müzisyeni olarak çalmaktadır ve oda müziği performanslarında defalarca ödüllendirilmiştir.

    Temel müzik eğitimini Türkiye de Halit TURGAY ile tamamlayan YÜKSEL,  Ecole Normale de Musique de Paris Alfred Cortot'da Concertis  Programında Jean Ferrandis ile devam etmektedir.

     2019 yılından beri Halit TURGAY Flüt Yaz Okulun'da Flüt ve Oda Müziği Öğretmenliği yapan Ece aynı zamanda Kraliyet Sarayı Akademisi Senfoni Orkestrası'nın bir üyesi olarak çalışmaktadır.

Okulumuzu öğrencileri ile yapmış olduğu masterclass için teşekkür ederiz.

 

 

Ara

Halit TURGAY  - Flütist - Besteci - Eğitmen 

15 Aralık 2022'de Okulumuzu ziyaret ederek, öğrencilerimizle masterclass çalışması gerçekleştirmiştir. 

Ara

Ara

Ülkemizin önde gelen Ressamlarından Efgan BEYAZ Görsel Sanatlar Alanı öğrencilerimiz ile muhteşem bir workshop gerçekleştirdi ve birbirinden kıymetli eserlerini okulumuza armağan etti. Kendilerine teşekkürlerimizi sunuyoruz.